Lokasyon farketmeksizin tüm dünyada 'Corona' pandemisinin sağlık ve insan hayatı boyutundan sonra en büyük darbeleri olan ekonomik, sosyal ve kültürel alanda hayati öneme sahip turizm, hotel, kafe, bar, restoran işletmeciliği varoluş mücadelesi veriyor.
Bu işletme alanlarının yarattığı istihdam ve kültür, günümüz hayatının büyük bir parçası ve işletmecilerin tüketici alışkanlıkları ve tüketicinin mekansal hafızasına güvenmesi yeni ile eski işletmelerin skor bazında farklı konumlanmalarını sağlayacak pandemi sonrası.
Evet skor diyerek aslında bir yarıştan bahsediyoruz. Zaten çok iş yapan ve müdavimleri olan mekanlar yeni açılan mekanlara göre hafıza olarak avantajlı olacağı, yeni mekanların ise henüz hafızalarda netleşmemiş imajlarını yeni olmanın verdiği enerjiyle kendilerini ön plana taşıyabilecekleri bir yarış.
İstanbul bazında küçük veya büyük ölçekli turizm, hotel, organizasyon ve yiyecek-içecek işlemelerini temel alan daraltılmış bir alanla yazımıza devam edelim. Örneklerimizin iz düşümü İstanbul üzerinden fakat sorun hiç olmadığı kadar global.
Hijyen, Sanitasyon ve Sağlıklı, Güvenilir Mekan Duygusu
Sanitasyon, halk sağlığını korumak amacı ile yüzeylerden gıda kalıntıları, mikroorganizmalar, yabancı maddeler ve temizlik maddeleri kalıntıları gibi kirlerin uzaklaştırılması için alınan önlemlerin tümünü ifade eder.
Pandemi sonrası yiyecek-içecek hizmetlerinin sanitasyon uygulamalarını sıklaştırarak 'arka sokakları' artık daha görünür kılmak zorunda. Şeffaflık ve hijyen mekan sosyal medyalarında işlenmesi gereken konu olarak mekanların gündemine alınmalı ve mekanlar bu konudaki 'acabaları' en aza indirmeliler.
Örneğin bu konuda mekanlara ve tüketicilere yardımcı olabilecek 'belge' kuruluş olan HACCP belgesine sahip olmak (Hazard Analysis and Critical Control Point - Tehlike Analizleri ve Kritik Kontrol Noktaları) oldukça etkili bir lafta kalmayan bir yöntem olabilir. Bu yöntem bağımsız denetçilerle Antalya gibi turizm kentlerindeki birçok otelde yaygın olarak kullanılmakta.
Bu belge ile bir otelin satın aldığı bütün sebze ve meyveler ortalama 40 dakikalık bir
yıkanma sürecinden geçmek zorundadır. Sahip olunma bilgisi bilinçli tüketicilerin gözünde önemli bir yere sahiptir.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi mekanların HACCP belgesine sahip olması konusunda görev üstlenebilir.
İçerik, Menü Hareketliliği ve Sosyal Medya Stratejileri
Eski ve yeni işletmelerin pandemi sonrası için içerik, menü hareketliliği ve sosyal medya stratejilerini tekrar gözden geçirmeleri gerekiyor. Bilinçli tüketici sosyal medyada gösterilenle sunulan hizmetin veya eğlencenin aynı olmaması konusunda pandemi öncesi kadar töleranslı olmayabilir.
Aslında pandemi yiyecek içecek işletmelerine bir 'Restart' dokunuşu gerçekleştirecek. Donanımı güvenli, içeriği güçlü olan bu süreçte açılan yaralarını daha hızlı sarıyor olacak.
Güncellemelerini aksatmayan mekanlar daha kapsayıcı ve yenilikçi olarak itibar kazanımları elde edecektir.
Bütün mekanların bir menüsü vardır. Aynı zamanda bu menüler mekanların tüketicileriyle kurdukları bir iletişim aracıdır. Menülerin bütün kalemleri aynı oranda hareket etmez, bazı kalemler ise hiç hareket etmez hatta bazıları ise hareket etmese bile zor tüketiciler için orda kalmak durumundadır. İşletmelerin umduğu satışı vermeyen, tercih edilmeyen kalemlerini yeni dönemde yenilemeleri tüketiciye yeni içerikler sunmaları ve bu ürünleri sosyal medyada tanıtmaları önemli bir strateji oluşturabilir.
Örneğin 10 kokteylden oluşan kokteyl menünüz var. Bu menünün 2 kokteyli misafirlerin çokça tükettiği, bunları takip eden 3 kokteylinizin de yakın ortalamalarla tüketildiğini düşünelim, 2 kokteylinizin de 'şaşırt beni' tüketicisi için hazır tutulduğunu varsayalım. Geriye kalan 3 kokteylinizin gözden geçirilmesi, yeniden reçetelendirilmesi, isimlendirilmesi veya tamamen yenilenmesi gerekir ki, bu kalemlerin stok maliyetlerinize de ayrıca katkıda bulunmasını sağlayabilirsiniz. Bunu evet her zaman yapmalısınız fakat bu süreçte hemen yapmanız size çok şey kazandıracaktır.
Yeni içerikler, tüketiciyi anlayan doğru stratejiler pandemi sonrası mekanınıza dinamizm katacaktır.
Tripadvisor, Zomato gibi uygulamaları hizmet odaklı efektif kullanmak da bu sürecin önemli bir parçası olabilir.
Çalışan Sağlığı Kontrolleri ve Rutin Değişikliği
Yiyecek içecek sektöründe çalışanlara uygulanan portör muayeneleri, akciğer film tomografilerinin uygulanma periyotları yeniden düzenlenmeli. İş yerlerinin İnsan Kaynakları departmanları aracılığıyla yalnız işe giriş esnasında çalışandan istedikleri bu belgelerle ya da yıllık yapılan tahlillerle çalışan sağlığını ve tüketici sağlığını korumaları artık çok daha zor görünüyor.
Yiyecek içecek sektörü emek-yoğun ve insan sirkülasyonunun çok fazla olduğu bir sektör. Mekanlara gelen misafirlerin çalışan sağlığını tehlikeye atabileceği gibi, tam tersi de mümkün. Bu yüzden pandemi sonrası yiyecek-içecek işletmeleri gibi özel emek-yoğun mekanlara ve çalışanlara özgü tahlil sürelerinin yıllık yerine aylık hatta haftalık olarak gözetilmesini doğru buluyoruz.
Çalışan sağlığı çalışanın iş kaybetme korkusu devletin mekana desteği ve personeli korumasıyla arındırılmalıdır.
Turizm ve 41 Milyar Dolar
Evet bu yıl turizm yaşanmazsa hedeflenen 41 milyar dolarlık hedef kaybının yanı sıra 2019'da sektörde istihdam edilen 1.2 milyon çalışanın da büyük bir krizin eşiğinde olduğunu söylemek zorundayız.
Daha kimler kaybetmiyor ki; tedarikçiler, sponsorluk anlaşmaları olan alkol firmaları, bölge tarım ekonomisi, mevsimllik işçiler...
Pandeminin dönemsel turizme bağlı olan bizim gibi ülkelere bıraktığı iz çok daha farklı olacak. Bu dönemde dünyaya, ülkemize karşı şeffaf olmamız hem sonuçta hepimizin birer canlı olmasının gereği hem de imaj çalışması olarak düşünülmelidir.
Pandemiyi ülke ölçeğinde bile olsa hızlı kontrol altına almak Türkiye'nin her yönden kazanması anlamı taşıyor.
Devamı gelecek...
Comments